Blog

Yabancılara konut promosyonu!

Yabancılara konut promosyonu!

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 12 Mayıs’ta Türk medyasını heyecanlandıran bir açıklama yaptı. Şimşek: “Dünyadan gelip de Türkiye’de yatırım yapanlara, belli bir ölçeğin üzerinde ev alanlara oturma izni, çalışma izni vereceğiz. Çünkü Türkiye’nin sermaye açığı var” dedi.

Bu açıklama, gazete ve televizyonlara “konut alan yabancıya oturma ve çalışma izni” başlıklarıyla yansıdı. Oysa Türkiye’de konut alanlara oturma izni 2013 yılında zaten verilmişti. Daha önce üç ay olan yabancı konut sahiplerinin oturma izin süreleri, 2013’teki yasal düzenlemeyle bir yıla çıkarılmıştı.

Üstelik oturma izni alabilmek için konutun belirli bir büyüklükte veya fiyatta olması gerekmiyor. Nova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Güler, 50 bin dolar değerinde bir konut alanların dahi önce oturma, sekiz yıl sonra da vatandaşlığa başvuru hakkı kazandığını, ama konut sektöründe alım-satım yapanların bile bundan habersiz olduğunu söyledi.

Mehmet Şimşek’in açıklamasındaki yeni unsur “çalışma izni” verilecek olması. Bu izin, özellikle Orta Doğu’dan gelen talebi artıracak güçlü bir teşvik niteliğinde. Türkiye’de İngiltere, Rusya başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinden gelen yabancıların konutu bulunuyor. Suudi Arabistan başta olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Libya, Filistin, Suriye ve Iraklılar son dönemin popüler alıcıları olarak dikkat çekiyor.

2013 yılındaki yasa değişikliğine göre, Türkiye’de kesintisiz sekiz yıl ikamet eden yabancılara sürekli oturma izni veriliyor.

Yabancılara emlak satışı alanında da faaliyet gösteren Nova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Güler Al-Monitor’e sekiz yıl Türkiye’de kaldıktan sonra sürekli oturma izni alan yabancıların, isterlerse vatandaşlık için de başvuruda bulunabileceklerini söyledi.

Al-Monitor’e konuşan eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de vatandaşlığa başvuranların daha önceki beş yılda kesintisiz olarak Türkiye’de oturup-oturmadığına bakıldığını bildirdi. Türkiye’de beş yıl kesintisiz ikamet eden yabancıların vatandaşlığa alınmasına Bakanlar Kurulu’nun karar verdiğini belirten Türk, başvurusu uygun görülen yabancıların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının kazandırdığı tüm haklara sahip olacağını vurguladı.

Ancak vatandaşlık hakkının konut satışıyla birlikte verilmesi halinde satışların hızlanabileceği üzerinde duruluyor. Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin 15 Ekim 2015’te Türk gayrimenkul sektörünün Körfez yatırımcılarıyla buluştuğu bir toplantıda yaptığı açıklama, bugün yürütülen çalışmalar hakkında ipucu niteliğinde: “Dünyada şu değerden buraya kadar olursa iki yıl veya bir yıl içinde vatandaşlık kazanmak, şu değer ve üzerinde olursa doğrudan vatandaşlıkla ilgili uygulamalar var. Türkiye olarak bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Önerimi Bakanlar Kurulu’na getirdim. Henüz erken ama olması gereken bu.”

Zeybekçi 7 Kasım 2015’teki açıklamasında da, “Adam geliyor, 3-5 milyon dolarlık konut alıyor. Biz bir yıl vize veriyoruz. Böyle bir şey olmamalı” dedi.

İnşaat sektörünün önde gelen isimleri de yüksek değerde konut alan yabancıya vatandaşlık verilmesini istiyor. Geçen yıl Türkiye’de yabancılara yaklaşık 22 bin konut satıldığına dikkat çeken sektör temsilcilerinden Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği Başkanı Aziz Torun: “yabancıya uzun süreli oturum hakkı ve vatandaşlık da verilmeli. Böylece yabancı kendini daha güvende hisseder. 500 bin dolar, 1 milyon dolar gibi yüksek rakamlar sınır olarak belirlenmeli” dedi. Yabancıların bir yıl oturma izni almak için 3-5 ay bekletildiğine dikkat çeken Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Ömer Faruk Çelik, işlemlerin kolaylaştırılmasını, vatandaşlık vermekten de korkulmamasını istedi. Çelik “vatandaşlık verilirse özellikle Körfez ülkelerinin ilgisi daha da artar. Yabancıdan elde edilen gelir en az ikiye katlanır” iddiasında bulundu.

Bloomberg HT’de yayınlanan “Çıkış Yolu” isimli programa konuk olan Nova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Güler ise, Türkiye’de yabancıya bir metrekare yer satılsa, “vatan satıldı” gibi yanlış bir anlayış bulunduğuna işaret etti: “Londra’da metrekare satış fiyatı 43 bin 500 dolar, İstanbul’da 4 bin dolar. Yabancıya gayrimenkul satışından sadece Londra yılda 50 milyar dolar gelir elde ediyor. Türkiye’nin tamamında elde edilen gelir 5 milyar dolar civarında. Satışı artırmak için önce insanımıza yabancıya daire satmanın vatan satmak olmadığını anlatmalıyız.” Müjdat Güler; İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerin gayrimenkul satarak vatandaşlık verdiğini hatırlattı.

Peki, Türkiye yabancılara gayrimenkul satışından ne kadar gelir elde ediyor?

Son beş yılın tablosuna bakalım: 2011 yılında 2 milyar dolar, 2012’de 2.6 milyar dolar, 2013’te 3 milyar dolar, 2014’te 4 milyar 321 milyon dolar ve 2015 yılında 4 milyar 156 milyon dolar.

2015 yılındaki 4.1 milyar dolarlık satışın ikiye katlanabileceği yönündeki beklentinin gerçekleşmesi için bu yıl 8 milyar doların üzerinde satış olması gerekiyor. Ancak yılın ilk iki ayında sadece 485 milyon dolarlık satış gerçekleşti. Geçen yılın ilk iki ayındaki satış 479 milyon dolardı. Artış yüzde 1.9 düzeyinde.

Anlaşılan, yabancılar için “çalışma izni” ve “vatandaşlık” gibi yeni teşvikler bir an önce devreye girmezse gayrimenkul satışını katlama beklentisi hayal olacak.

Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2016/05/turkey-foreigners-work-permit-sell-houses.html#ixzz52ZBGt7JL

 

Yabancılar Her 2 Dolardan Birini Gayrimenkule Yatırdı

Yabancılar Her 2 Dolardan Birini Gayrimenkule Yatırdı

Türkiye’ye uluslararası sermaye girişi 2015 yılından sonra hızla gerilemeye başlayınca yabancıların ilgisini çekmek için “Vatandaşlık Promosyonu” devreye sokulmuştu. Resmi Gazete’nin 11 Ocak 2017 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre 2 milyon dolar yatırım yapan veya 1 milyon dolarlık ev alıp üç yıl süreyle satmayanlara başka bir şart aranmaksızın vatandaşlık hakkı veriliyor. Ayrıca en az 100 kişilik istihdam oluşturanlar, en az 3 milyon dolar tutarında mevduatı üç yıl Türkiye’de tutanlar veya en az 3 milyon dolar tutarındaki devlet borçlanma araçlarını üç yıl elinde bulunduranlar da vatandaşlık hakkı kazanabiliyor.

Yeni düzenlemenin üzerinden yaklaşık 11 ay geçti. Bu süre içerisinde vatandaşlık cazibesinin en çok gayrimenkul satışında etkili olduğu gözleniyor. Ocak-Eylül dönemine ait satışlar bu hızla devam ederse 2017 sonunda tüm yılların rekoru kırılabilir.

Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre ilk dokuz ayda Türkiye’ye giren doğrudan yabancı sermayenin yarısı konut alımına gitti. Bir başka ifadeyle, yabancılar bu yıl Türkiye’ye getirdiği her 2 dolardan biri ile konut satın aldı. Geçen yılla kıyaslandığında yabancıların tercihindeki değişimin boyutu daha net görülebiliyor. 2016’nın ilk dokuz ayında Türkiye’ye 9 milyar 40 milyon dolarlık uluslararası doğrudan sermaye girişi olmuş ve bunun yüzde 32.58’ini oluşturan 2 milyar 946 milyon dolarlık bölümü gayrimenkule yatırılmıştı. Bu yıl aynı dönemde uluslararası sermaye girişi 7 milyar 340 milyon dolara gerilerken, gayrimenkul alımı 3 milyar 682 milyon dolara yükselerek toplam yabancı yatırımının yüzde 50.16’sına ulaştı. Böylece gayrimenkul satışı diğer alanlara giren yabancı sermayenin üzerine çıkmış oldu.

Türkiye tarihinde ilk kez böyle bir tablo ile karşılaşılıyor. Ancak bu rakamlar gayrimenkul satışı bakımından olumlu olsa da genel olarak yabancı yatırımlarda durum pek iç açıcı değil. 2016 yılının ilk dokuz ayında gayrimenkul dışındaki doğrudan yabancı sermaye girişi 6 milyar 94 milyon dolar düzeyindeyken bu yıl aynı dönemde 3 milyar 658 milyon dolara gerilemiş. Yaklaşık yüzde 40’lık düşüş var.

Doğrudan uluslararası yatırım girişlerine toplam üzerinden bakıldığında da olumlu seyrin bozulduğu açıkça görülüyor. Gayrimenkul dâhil yabancı yatırım girişi 2012 yılında 13 milyar 628 milyon dolar, 2013 yılında 12 milyar 896 milyon dolar, 2014 yılında 12 milyar 828 milyon dolar düzeyindeyken 2015 yılında ciddi bir sıçrama ile 17 milyar 550 milyon dolara yükselip 2016 yılında yaklaşık 5 milyar dolarlık kayıpla 12 milyar 771 milyon dolara gerilemiş. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde gayrimenkuldeki rekor satışa rağmen toplam yabancı sermaye girişinin 7 milyar 340 milyon dolara düşmesi, yılsonunda altı yılın en kötü tablosuyla karşılaşma ihtimalini güçlendiriyor.

Buna karşılık yabancı sermaye girişi içindeki gayrimenkul miktarlarına baktığımızda karşımıza tırmanan bir grafik çıkıyor: 2012 yılında 2 milyar 636 milyon dolar, 2013 yılında 3 milyar 049 milyon dolar, 2014 yılında 4 milyar 321 milyon dolar, 2015 yılında 4 milyar 156 milyon dolar, 2016 yılında 3 milyar 890 milyon dolar. Bu yıl dokuz aylık dönemde gayrimenkul satışının 3 milyar 682 milyon dolara ulaşması, her üç ayda ortalama 1 milyar 200 milyon dolarlık alım gerçekleştiğini gösteriyor. Son üç ay için bu miktar eklendiğinde yılsonunda 5 milyar dolara yaklaşılıp rekor kırılması sürpriz olmayacak.

Gayrimenkul satışının rekora gitmesinde dövizdeki artışa paralel olarak konut fiyatlarının ucuzlaması, Orta Doğu’daki karışıklık, Türkiye’nin Müslüman ülke vatandaşları için yaşam tarzlarına müdahale edilmeyecek bir ülke olması gibi faktörlerin etkisi var. Nitekim son yıllarda Irak, Suriye, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan vatandaşlarının gayrimenkul alımında öne çıktığı gözleniyor.

Ekim ayı verilerine göre yabancıya konut satışı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 71 artarak 2 bin 677’ye ulaştı. Son 10 aylık döneme bakıldığında yabancılara konut satışının geçen yıla göre yüzde 21,3 artışla 14 bin 775’ten 17 bin 918’e ulaştığı görülüyor. Ekim ayında en çok konut satışının Suudi Arabistan vatandaşlarına yapılmış olması dikkat çekici. Suudiler 528 konut satın aldı. İkinci sırada 344 konut ile Irak vatandaşları var. Ekimde en çok satış yapılan beş ülke vatandaşları içerisinde 278 konut ile Azeriler, 154 konut ile Kuveytliler ve 125 konut ile Ruslar da bulunuyor.

Anadolu Ajansı’na bilgi veren konut üreticilerinden Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt: “Körfez bölgesinde huzur ve istikrar bozuldukça güvenli bölge olan Türkiye’ye ilgi artıyor” derken, Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Altan Elmas son iki ayda yabancıya satışın artacağını söyledi.

Yurt içi ve yurt dışında konut satışına aracılık eden Nova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Güler ise son dönemde Suudilerin bloklar halinde konut aldığını, hatta bin konutluk büyük projelere üretici olarak girdiğini söyledi.

Güler’in Al-Monitor’a verdiği bilgi şöyle: “Suudların büyük potansiyeli var. Şu anda anormal mal alıyorlar. Suud’daki iç karışıklık Türkiye’de gayrimenkul ve diğer üretim alanlarına kapsamlı sermaye girişi sağlayacak. Bu yıl yabancılara 5 milyar dolarlık satış yaparız. Bizim orta gelir seviyesinin üzerindekilere yönelik satış programımız yok. Bu da ciromuzu aşağı çekiyor. Fiyatlarımız çok düşük. Eğer üst gelir seviyesindekileri hedeflersek Türkiye’de yabancılara gayrimenkul satış rakamlarının yılda 10-15-20 milyar dolara gitmesi mümkün.”

Orta Doğulu alıcılar için Türkiye’nin Müslüman ülke olarak cazibe yarattığını belirten Güler: “Burada konut alanlar ezan sesiyle, camisiyle, hayatın her parçasıyla kendi ülkesinde gibi yaşayabiliyor. Ayrıca Dubai’den konut alanlar vatandaş olamıyor ama Türkiye’de vatandaş olabiliyor. Bu bizim için büyük avantaj.” dedi.

Gerçekleşme ve beklentiler ışığında 2017 sonunda nasıl bir tablonun ortaya çıkacağını şimdiden tahmin etmek mümkün. Türkiye bu yılı gayrimenkul satışında rekorla kapatabilir ama gayrimenkul dışı yabancı sermaye girişinde durum çok kötü. Son altı yılın en düşük rakamı görülebilir

Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2017/12/turkey-middle-east-turmoil-boosts-housing-market.html#ixzz52Z4ikcOR

Terorle mucadele de teshisin dogru konulmasi gerekir !!!

Terorun her ulkede cikis nedenleri farkli olsada ortak sebepleri Gelir adaletsizligi , demokrasi VE saydamlik tan uzak olunup ,ulkede teror ekonomisi olusmasi ,terorun Kayit Disi , uyusturucu ,FİNANS ,kacakcilik silah ticareti Gibi hizmetlerde yer almasi ulke ekonomilerinin Kayit disina mahkum olmasidir . 
Buyuk devletlerin hemen hemen hepsi teroru ureten savaslari cikartir silah Satar ENERJI pazarlarini ELE gecirir ,Savaş tazminati diyerek o ulkeleri fakirlige iter sonra Insan haklari diye Buyuk Buyuk konusur .
Kucuk devletlerde bu ortamlarda her gun farkli politikalari uygular ,terorle silahli mucadele ederken Gelir adaleti bozulur  , butcelerimiz nerden geldigi belli olmayan paralarla denklesir ,terore Hayir Deriz ,teroru lanetleriz  AMA teror ekonomisinden nimetleniriz bunlar hep celiskidir .
Ortadogu da  artik teror DUNYA teroru haline gelmistir ,bizim yonetebilecegimiz cozebilecegimiz boyutlari gecmistir ,sagduyulu millet terorun siyasallasmasi icin  HDP YE oy vermis Merkez partisi olmasina calismistir ,bizdeki teror partisi bile cozumden yana degildir ! dagdaki pkk gucunden Bir sey kaybetmemek icin binlerce insani riske atiyor bu yapiya karsi acilim diye ,icinde his , Insan VE Baris Katarak Buyuk dusunup Buyuk risk almis , AMA arkasina yargiyi meclisi alamadigi icin teslim olmaya gelmis UC bes kisiyi iceri atarak projeyi oldurmustur , siyasi parti tek basina Hic Bir sey yapamaz zaten Olay onlari cok Asti Vatandaş tek basina  teroru lanetlemekle bu Isi cozmenin mumkun olmayacagini , ERDOGAN hata yapti diyerekte ulkesini VE kendisine kurtaramiyacagini bilmeli. 
32 Yildir teroru lanetledik pkk o gun 10000 kisi idi bugun cesitli isimlerde teror potansiyeli olan 100.000 kisi terore bulasabilecek 1.000.000 kisi var bu is Kolay degil artik,
Dogru  teshis koyar demokrasiye saydamliga yargi bagimsizligina Gelir adaletine YATIRIM yapar Kayit disini aklayip teror agalarini is Adami terore bulasabilecek insanlari mutlu EKONOMİK VE Ceza yonunden sokakta yuriyecek Insan haline getirmeden teror daha buyuyecektir , 
Turkiyede  Gelir adaletsizligi nedeniyle terore bulasabilecek Buyuk potansiyel vardir bu batakliklari kurutmadan bu rakamlar VE sorunlar dahada buyuyecektir .
Çözüm terore lanet okumak siyasetciye kufur etmek Careyi yabanci ulkelerde VE dagin arkasinda aramamaktir biz aradik Çözüm Yok dedik unut gitsin dedik dedik te ne oldu bekar a Kari bosamak Kolay ama vatansever Türklere ulke bosamak Kolay degildir !!!
Mujdat GULER 
Istanbul 30 Haziran 2016