Mehmet Agabey’den savcilara dilekce !!

Sayın Yargıçlar, Sayın Savcılar,

Adaletin saygıdeğer dağıtıcıları…
1943 yılında İstanbul’da doğdum. Annem iki kız çocuğundan sonra pes etmiş ve bir üçüncü çocuk istememiş. İstiklal harbine katılmış bir subay olan babam ise “Hanım biri senin, biri benim, bu da memleketin olsun” demiş ve annemi ikna etmiş, öyle doğmuşum.

Hakikaten hayatım da hep ülkenin çalkantılarıyla, geçiş noktalarıyla bütünleşti ve ne mutlu ki memleketin, Türkiye’nin malı oldum.
1966 yılında Milli İstihbarat Teşkilatına’a girdim ve İstanbul’da işe başladım, 1975 yılına kadar İstanbul’da kaldım. 1998 yılı sonuna kadar devam eden istihbarat hayatımda hep aktif görevlerde bulundum. Meslek hayatım casusluk, organize suç ve terörizm konuları ile uğraşarak geçti.
Sol İhtilal Hazırlıkları

İstanbul’daki görevim, 1970’li yıllarda kaynayan Türkiye’nin durumuna uygun olarak çok hareketli geçti. O tarihlerde içlerinde Faruk Gürler, ve Talat Turan’ın da bulunduğu bir grup subay, bazı sivil unsurlarla işbirliği ile Mart 1971’de sol bir darbe planlamışlardı. SivilUnsurlar arasında Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Doğu Perinçek, Mihri Belli, Hasan Cemal, Ali Kırca, Uğur Mumcu, Altan Öymen, Fakir Başkurt, Mümtaz Soysal gibi isimler vardı.

Hasan Cemal’in “Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım” isimli kitabına göre darbe başarılı olsaydı Doğan Avcıoğlu Başbakan, Uğur Mumcu Gençlikten sorumlu Bakan, Altan Öymen Basın-Yayın Genel Müdürü ve Hükümet Sözcüsü, TÖS Başkanı Fakir Baykurt Milli Eğitim Bakanı, Mümtaz Soysal Dışişleri Bakanı, İlhami Soysal da MİT Başkanı olacaktı.

İllegal TİİKP örgütünün lideri Doğu Perinçek’e de darbenin gerçekleşmesi halinde herhalde önemli bir görev verilecekti. İhtilalin zeminini hazırlamak için, Deniz Gezmiş, Deniz Harp Okulu öğrencisi Sarp Kuray gibi Marksist gençler kullanıldı. Bunlara silahlı ve bombalı eylemler yaptırıldı. 27 Mayıs’ta olduğu gibi gençleri sokağa dökecekler, bu kargaşa ortamında meşru sayılabilecek bir darbe ile iktidarı ele geçireceklerdi.

12 Mart 1971’de Memduh Tağmaç Başkanlığındaki ordu, hükümete muhtıra vererek ve emir-komuta zinciri içerisinde darbe yaparak bu sol ihtilal teşebbüsünü açığa çıkarttılar.

Mehmet Eymur

“Atin.org” sitesinden alintidir, iddiasini , delillere dayandirarak gercek oldugunu okuyucuya vermeyi ihmal etmiyor  ve sonucta ulkemizde demokrasiye karsi her turlu hullenin yapilabilecegini acikca ortaya koyuyor…

Kendisini tesadufen tanidim , bizim okuldan mezun , ulkede istihbaratci yetistiren bir mektep olmadigi icin isin mutfagindan yetismis, analiz yeteneginide mesleginde ilerletmis bir kisilik, analiz kitabinda bu konuda ne kadar usta oldugunu gormek kismende olsa mumkun oluyor.. Iktisat ve hukuk bilgisinin olmasi , arastirmaci vasfi , analitik dusuncenin zirvesini zorlayacak bir beyin ve iyi bir hafiza… !!
Hocasida bu ulkenin en iyi Istihbaratcilarindan biri olan Hiram abbas..
Bu degerli insanida bir suikast neticesinde kaybetmistik ..

Temiz eller ve yolsuzlukla mucadelede ,Hiram Abbas ve  Korkut eken ile iyi bir is birligi yaparak bulunduklari yerden o gunlerde 1. Mit raporunu yazmislar.. Bu rapor nedeniyle yargisiz infaza tabi tutuldular , o donem saydamligin ve yapici tenkidin kabul gormeyecegi bir donemdi , sonucta gorevlerinden alindilar..1. Mit raporunu ulke olarak iyi yorumlayip, saydamliga gecip, denetimi ehil ve bagimsiz yapsaydik, vatan icin hizmet edenleri suclamak yerine odullendirseydik bugun daha ileride olur, demokrasiyi ve saydamligi oturtmus olur, gelir dagilimi dengesini saglamis , kurumlara sayginlik kazandirmis olurduk…

Bu tarz vatan evlatlari ana kucagi olan devletin elinden sokaga atildiklarinda , ekonomik sikintiya duserler, hatta sn, Eymur’un dedigi gibi cocuguna sut parasi bulmakta zorlanirlar iste o donemde bunlara ana sicakliginda sarilan insanlar vardir, bunlar kasik ile verdiklerini sonra kepce ile isterler, artik ana kucagindan ayrilmis bu insanlar icin hayatta tutunmak onemlidir, vicdanlari ile cuzdanlari arasina sikismak durumunda kalirlar…

Garip olan bu arkadaslarin yaptiklari degil, garip olan bu degerlere sahip cikmamaktir.. Sonucta ikinci sefer devlete geri cagrilmislar , buda bir ozur ve itibarin iadesidir.. Ancak gayya kuyusu olan bu ulkede gene siyasi cekismelerin icinde kalmislar gene gorevlerinden alinmislardir..

Kuruma ve calisanlarina  ekonomik ve siyasi ozgurlukleri veremediginiz zaman bagimsiz bir istihbarattan ve sonucunda bagimsiz bir devletten soz acmak mumkun olamaz..Mustesarlari hep asker yaparsaniz askerin sistem ustunde cok buyuk etkisi olur, sivil mustesar atamada o kadar zorlandikki sanki buralar askerin tapulu mali gibi algilandi .. Kurum simdi kotu gecmisini saydam olup , hatalarindan ders alarak temizleyebilir , bunu yapmak ve kurum sayginligini kazandirmak gerekiyor..

Bu kurumda gecmiste emegi gecen boyle degerli insanlari yasarken haklarini teslim edip onlari yanginda ilk kurtarilacak malzeme kabul edip, tecrubelerinden her alanda yararlanmak gerekir  , bazi yaptiklarini  yapmamak ama dediklerini yapmak gerekecektir..

Gerek yazdigi kitaplari, gerek internet sitesi , gerek TV programlari ile ulkeye katki vermek hem kendi itibarini hemde kurumun itibarini arttirmak istiyor, yasarken her kul gibi  hatalari olsada , artilari fazla olmasi nedeniyle ovguyu hak ediyor…

Sevgi, saygi ve selam ile

Mujdat guler

Bir yanıt yazın