Degerli Arkadaslar
G 20 ler icin yapilan her yilki toplantinin resimlerinde yer aliyoruz.. Guclu bir ekonomiyiz ..
Bizim Basbakanimiz o resimlerde yer aliyor her sey 4/4 luk gibi algilanmasin , ustelik o ligin ucuncu kumesindeyiz ve yerimiz 15-16 cilik arasinda degisiyor buda cok muhim degil, hedefimiz G7 ler olmali yani bu ligin sampiyonlar liginde oynamak .. Su anda icinde bulundugumuz durum …
Türkiye 175 ülke arasında; kişi başına milli gelirde 59’uncu…
Gelir adaletinde 93’üncü…
BM’nin insani gelişme endeksinde 76’ncı…
Adalet ve insan haklarında AB’de sonuncu…
The New Economics Foundation’un “mutlu ülkeler” sıralamasında 83’üncü…
Bu rakamlari bilerek yapmamiz gerekenleri sirasi ile yapmamiz gerekiyor… Bu reformlari yapamayan , dunun yildizlari Irlanda-Yunanistan ve Ispanya’nin icinde bulundugu durum bize ornek olabilir..
1. Saydamligi saglamadan , denetimi ehil ve bagimsiz yapmadan gelir adaletindeki dengeyi saglayamayiz ..
Gelir adaletsizliginin onune gecemedigimiz muddetce demokrasiye ulasmamiz mumkun degildir, gelir adaletsizligindeki durum , siyasetede yansir, bu durumda ulkede siyasi partilerde, medyada, sirketlerde demokrasiden soz acmak , mutessebbis hurriyetini konusmak ve yargi bagimsizligindan soz acmak mumkun olamaz..
2. Bunlar saglamadan mutlu ulke olmamiz mumkun degildir, demokrasi, saydamlik, gelir adaleti dagiliminda ilk 20 lerde oldugumuz zaman biz G-20 ler icinde ilk 5 siraya yerlesiriz..
Bizim hedefimiz bu acidan Adalet ve insan haklarinda sonunculuk yerine birincilik olmalidir.. Gelir adaletli bir sekilde dagilmasinda 93 ulke olmak yerine yukarda olmak hedeflenmelidir..
Bunlari saglayamadigimiz zaman veya saglamak icin gereken gayreti gostermek icin bu gercekleri bilmeden
“Bir Turk dunyaya bedeldir “
“Yabancilar bizi istemiyor “
Gibi saplantilarla bu sorunlari cozmemiz mumkun degildir, gercekleri kabul edecegiz ve cozumsuz olmadigini bilerek cozum icin once Demokrasiye gecebilmek icin siyasi partilerimizi demokrat yapacagiz, lidere bagli siyasi parti olmaktan cikartip, oralara demokrasiyi getirecegiz, sonrasinda kendi Demokrat olan , kendileri, delegeleri, uyeleri saydam ve denetime acik olan siyasi partiler tabiki ulkeye demokrasiyi, insan haklarini , yarginin – denetimin ehil ve bagimsiz olmasini saglayacaklardir..
Iste bu Turk halkinin bekledigi en son devrimdir, gidisat olumludur, artik cita yukselmistir, bu halkin beklentileride yakinda bu olacaktir..
Buna karsi durmak artik imkansizdir..Iste o bu halka verilecen en buyuk Hediye olacaktir… Her kimki bu ulkede Cumhuriyetimizi Demokrasi ile taclandiracak yillarca o lider bu ulkede en buyuk liderlerden biri olarak tarih boyuncu anilacaktir..
Basbakanligin koridorlarinda kucuk bir resim olarak kalmak ile tarihe gecmek arasindaki farkta iste budur.. Son yillarda ulkeye gelmis Buyuk Basbakanlar ekonomik, imar ve reformlar konusunda onemli girisimler yapmislar ve buyuk basarilara imza atmislardir ancak genclik oncelikle onlara Cumhuriyeti hediye eden buyuk kurtariciya karsi cok saygili ve onun en buyuk devrimini hic unutmuyorlar, bugunku Basbakanlar icinde en buyuk devrim
“CUMHURIYETI , DEMOKRASI ILE TACLANDIRMAK OLMALIDIR “
Sevgi, saygi ve selam ile
Mujdat guler