Blog
Hybrid E-Trade Franchise & Nova Ekosistemi Modeli
1. Çatı Yapı: WorldETradeBridge.com
•Ana platform → Tüm sistemin buluşma noktası.
•Görevi: Türk markalarını, global yatırımcıları, franchise alıcılarını ve e-ticaret pazarlarını tek ekosistemde birleştirmek.
•Çalışma modeli: Dış Ticaret Sermaye Şirketi (DTŞŞ) yapısına benzer; yani devletten ihracatçı şirketlere sağlanan vergi avantajı, KDV iadesi, Eximbank kredisi gibi teşvikleri kullanabilir. ( etrade – digital ve ticaret bakanlığı )
2. Franchise Büyüme Hattı: NovaGoldenFranchise.com
•Markaların (Trendyol, Hepsiburada, Çetinkaya, Kığılı, Zara, Orka, yeni girişimler) yurt dışı franchise yapılanması.
•Sadece mağaza/franchise değil → e-ticaret franchise modeli (örn. Amazon Store Franchise, Trendyol Global Franchise).
•Franchise paketleri içinde:
•Yurt dışında şirket kuruluşu
•Yerel distribütör ve lojistik entegrasyonu
•Satış/marketing desteği
•Franchise alan yatırımcılara oturum ve teşvik avantajları
3. Yatırımcı & Teşvik Entegrasyonu: NovaTesvikler.com
•Yurt dışında yapılan yatırımlar için Türkiye’nin devlet teşvikleri + AB/ABD teşvikleri entegre edilir.
•Dış Ticaret Sermaye Şirketi modeli sayesinde:
•Gümrük vergisi avantajı
•Eximbank destekleri
•Yurt dışı fuar/dijital tanıtım teşvikleri /etrade teşvikleri
•Franchise yatırımlarına özel hızlı geri dönüşlü ihracat kredileri
4. Oturum & Yatırımcı Çekme Kanalı: NovaCitizenship.com
•Yurt dışına açılan franchise markaları için yatırımcıya oturum ve çalışma izni entegrasyonu.
•E-2 (ABD), Golden Visa (AB), Blue Card (Almanya) gibi beyaz ve mavi yakalılara vd programlarla markalar daha cazip hale gelir.
•Bu sayede franchise → sadece “işletme” değil, aynı zamanda yatırım + yaşam fırsatı paketi olur.
5. Hybrid Modelin Çalışma Mantığı
•Mağaza + E-ticaret Franchise birlikte verilir.
•Örneğin Kığılı Berlin’de mağaza açarken aynı anda Amazon.de’de Otto ve zolandoda Kığılı e-store franchise açılır.
•Yatırımcı hem fiziksel satıştan hem de dijital satıştan kazanır.
•Markanın global görünürlüğü artar, ihracat rakamları büyür.
6. Potansiyel Rakamlar
•Türkiye ihracatı: 264 milyar $
•E-ihracat: ~6 milyar $ (2023, %2,3 pay)
•Bu model ile:
•2028 hedefi %10 (34 milyar $) daha erken yakalanabilir.
•Nova ekosistemi (franchise + teşvik + oturum) ile 2030’da %15 pay (50–60 milyar $ e-ihracat) mümkün hale gelir.
•Trendyol, Hepsiburada gibi mevcut devler ile Çetinkaya, Kığılı, Orka , altinyildiz , Karaca , ebebek vs gibi moda perakende zincirleri ekosisteme dahil edilirse, Türkiye’nin e-ihracat büyümesi hızlanır.
7. Stratejik Avantaj
•Devlet + Özel sektör + Nova ekosistemi birlikte çalıştığında:
•Türk markaları global arenada büyür.
•Yatırımcılar teşvik + oturum avantajıyla sisteme girer.
•Türkiye’nin ihracat hacmi içinde e-ihracat payı %2 → %12–15 seviyesine çıkar.
Bu hybrid e-trade franchise modeli, markalara globalleşme, yatırımcılara oturum ve teşvik, Türkiye’ye ise yüksek e-ihracat rakamları getirir.
Müjdat güler
Mg@novagroupholding.com
Atlantik Ötesi Strateji: Türkiye’nin ABD Pazarında Yeni Yol Haritası
1. Gerçekçi Durum Analizi
ABD, dünyanın en büyük ithalatçısı konumundadır. Türkiye ise bu dev pazara yalnızca 18 milyar dolar ihracat yaparak potansiyelinin çok altında kalmaktadır. Bu, toplam ABD ithalatının binde 4’üne bile denk gelmemektedir. Sorun ürün kalitesi değil; pazara giriş modeli ve sistematik yapı eksikliğidir.
2. Amerikan Tüketim Kültürünün Dinamikleri
Amerikalı, ürünü “Amerikalı satıcıdan” alır.
Bu davranışın temelinde 3 faktör vardır:
•Amerikan iç ticaret şartlarına uygunluk (vergi, sigorta, garanti, iade, FDA/UL/ANSI gibi sertifikasyonlar),
•E-ticaret ve Hybrid Franchise sistemleri ile ülke içinde sürdürülebilir satış kanalları oluşturmak,
•Amerikan finans sistemine erişim — yani ürünün ABD bankaları ve kredi kuruluşları üzerinden finanse edilebilmesi.
3. Türk Şirketleri İçin Yeni Model: “Atlantik’i Aşmak”
Türkiye’nin hedefi, sadece ihracat değil, Amerika’da üretim–satış–marka yapılanması olmalıdır.
Bunun için önerilen model:
•ABD’de şirket veya depo yapılanması,
•Hybrid franchise + e-ticaret kombinasyonu ile hem fiziksel hem dijital satış,
•Amerikan distribütörlerine bağımlılığı %80’den %20’ye düşürmek,
•Kanada ve Meksika’da NAFTA üçgeni içinde destekleyici yapı kurmak.
4. Hedef: 10 Unicorn, 5 Decacorn
Türk şirketleri bu dönüşümü başlatırsa, 10 unicorn (1 milyar $ değer) ve 5 decacorn (10 milyar $ değer) yaratmak mümkündür.
Bu başarı, yalnızca ihracatla değil; global marka değerine sahip, Amerika’da konumlanmış, yatırım ve satışını orada yöneten şirketlerle mümkün olur.
5. Uygulama Adımları
1.ABD eyalet bazlı yatırım ve franchise hukuku analizi
2.Türk Eximbank ve ABD SBA kredilerinin entegrasyonu
3.Hybrid franchise pilot projesi (örneğin Miami veya Houston merkezli)
4.ABD e-ticaret entegrasyonları (Amazon, Walmart, Etsy, Shopify)
5.Kanada–Meksika yan yapılanmalarıyla “North America Hub” kurulumu
6. Yol haritası
Türkiye’nin Amerika pazarında kalıcı yer edinmesi, ihracat yerine yerleşik Amerikan sistemi içinde üretici-satıcı kimliği kazanmasıyla mümkündür.
Bu yaklaşım, sadece ihracat rakamını değil, marka değerini ve küresel konumunu da büyütecektir.
Hamdi Ulukaya ve Türk Sanayicisine Aynalı Dersler
“Fırat’tan Chobani’ye: Bir markanın yeniden doğuş hikâyesi”
1. Yanlış Başlangıç: Küçük Tesis, Büyük Hayal
Hamdi Ulukaya, NY eyaletinde Berlin’de “Fırat” markasıyla işe başladığında sermayesi, Amerikan tecrübesi ve üretim kapasitesi sınırlıydı.
Yanlış pazar (restaurant depot tipi yarı toptancı), yanlış marka ve yetersiz üretim hattı ile başladığı iş, aslında pek çok Türk girişimcinin Amerika’da düştüğü tuzağın bir yansımasıydı.
⸻
2. Kırılma Noktası: Fırat’tan Chobani’ye
Her şeyi değiştirdi.
Amerikan orta gelir üstü market zincirlerine (Publix, Goodings, Whole Foods vb.) ürün verebilmek için sistemi yeniden kurdu.
Vatandaşlığı, kredi geçmişi olmaması sorunlarını çözdü, risk sermayesini kullandı, SBA 7(a) ve 504 programlarını profesyonelce çözüm ortaklarına uyarladı.
Doğru ekibi kurdu, üretim hattını büyüttü, markayı yeniden konumlandırdı.
Ders:
“Amerika’da üretmek istiyorsan, sistemi bilmek yetmez; sistemi inşa edecek cesaretin, ekibin ve uzun vadeli vizyonun olacak.”
⸻
3. Chobani’nin Yükselişi: “Greek” Etiketiyle Türk Başarısı
Hamdi Ulukaya, “Türk yoğurdu”nu Amerikan pazarına Yunan yoğurdu diye taşıyan eski Osmanlı kökenli Danone ailesinin onlarca yıl yarattığı Greek markasına tutundu; çünkü o dönem “Greek Yogurt” kategorisi trend olmuştu.
Ancak fark yaratan şey ürün kalitesi ve ambalaj tasarımıydı.
Çeşitli meyveli lezzetler, hijyenik üretim hattı ve güven veren marka kimliği Chobani’yi Amerika’nın en büyük yoğurt markası yaptı.
Bugün Chobani, 7.000’den fazla çalışanı olan ve sosyal sorumlulukla büyüyen bir “purpose-driven company” örneği olarak Davos’ta bile ABD’yi temsil ediyor.
⸻
4. Türk İş İnsanlarına Mesaj: “Amerika’ya Seyahatle Değil, Sistemle Girilir”
Hamdi Ulukaya’nın başarısı bireysel bir mucize değil, doğru sistem tasarımının sonucudur.
Türkiye’nin ABD’de yılda yalnızca 18 milyar $ ihracat yaparken, bu potansiyeli 150 milyar $’a çıkaramamasının nedeni; plan, finansman, insan kaynağı ve sürdürülebilir yönetim eksikliğidir.
Öneriler:
•Amerika’da 5 bölgesel merkezli DTSS (Dış Ticaret Sermaye Şirketleri) ünicorn altyapısı kurulmalı.
•Türk sanayicileri, “çantacı ihracatçılar” yerine yerleşik üretici-yatırımcı modele geçmeli.
•TOBB, İTO, DEİK gibi kurumların destekleri kıymetli ama artık yetersiz. Veriler kullanılmalı, ezber değil strateji üretimi ön planda olmalı.
•Yeni dönemde hedef, “Amerika’da yaşayan, üreten, vergi veren 5 milyonluk Türk nüfusu” ve “4 milyon seçmen”e ulaşmak olmalı.
⸻
🎯 Hedefler ve Sonuç
Hamdi Ulukaya bir “Kürt kökenli Amerikalı” değil, bir Türk girişimci geleneğinin evrenselleşmiş halidir.
O bir “yoğurt kralı” değil, sistemsizliğin içinden sistem kurmuş bir vizyonerdir.
Türkiye’nin 100 milyar dolarlık yeni ihracat hedefi, Chobani gibi 100 hikâye daha yaratmaktan geçiyor.
⸻
📍 www.gulermujdat.com
✍ Müjdat Güler
🗓 8 Ekim 2025
Dubai’nin 8 Altın Kuralı ve Türkiye İçin Yol Haritası
1. Birlik Temeldir – Ulusal Sıçrama Vizyonu
•Dubai: Yerel–merkez uyumu sayesinde şehir vizyonu ulusal vizyonla çatışmaz.
•Türkiye: 81 ilin her biri ayrı telden çalıyor, merkez–yerel çekişmesi enerjiyi içeride tüketiyor.
•Öneri: “Ulusal Sıçrama Vizyonu” oluşturularak şehirler ve bölgeler tek stratejik kalkınma planı altında toplanmalı.
2. Hukukun Üstünlüğü – Güvenin Ekonomiyle Bağlantısı
•Dubai: Hukuk yatırımcının teminatıdır.
•Türkiye: Hukuk, güçlüye göre esnetiliyor.
•Öneri: Siyasetten bağımsız, öngörülebilir bir hukuk devleti zemini kurulmalı. Bağımsız yargı , lidere bağlı olmayan bağımsız siyasi parti .
3. Siyaset Ekonomiye Hizmet Eder
•Dubai: Şehir siyasete değil, ekonomiye yatırım yapar.
•Türkiye: Yatırım ve fonlar ideolojik tercihlere göre şekilleniyor.
•Öneri: Büyüme partiler üstü ulusal hedef olarak tanımlanmalı.
4. Üç Sütunlu Ekonomi
•Dubai: Devlet–özel sektör–kamu şirketleri el ele.
•Türkiye: Devlet özel sektörle yarışıyor, kamu şirketleri siyasi kadro deposuna dönüşüyor.
•Öneri: Kamu şirketleri küresel oyuncu olacak şekilde yeniden yapılandırılmalı.
5. Toplumsal Uyum
•Dubai: 200 millet uyum içinde.
•Türkiye: Kutuplaşma yatırımcıyı kaçırıyor.
•Öneri: Yeni anayasal kimlikle kapsayıcı bir “birlikte yaşama sözleşmesi” oluşturulmalı.
6. Ekonomik Çeşitlilik
•Dubai: Her 3 yılda yeni bir sektör yaratıyor.
•Türkiye: Tek motora (inşaat–tüketim) bağımlılık var.
•Öneri: Yapay zeka, yeşil enerji, biyoteknoloji gibi alanlara milli seferberlik ilan edilmeli.
7. Yetenek Yeni Çağın Petrolüdür
•Dubai: En parlak beyinleri çekiyor.
•Türkiye: Beyin göçü hızlanıyor.
•Öneri: Liyakat esaslı, uluslararası yetenekleri cezbeden bir strateji geliştirilmeli.
8. Gelecek Kuşaklar
•Dubai: Varlık fonlarıyla yüzyılı planlıyor.
•Türkiye: Kısa vadeli politikalar uzun vadeli yük bırakıyor.
•Öneri:Planlama yaparak hedefleri gerçekçi yatırım planlarıyla desteklenmeli. Özerk olmalı tek kişiye bağımlı bir yere gidilemez .
Türkiye İçin Stratejik Uygulama:
Dubai’nin sekiz ilkesi aslında “sekiz zihniyet devrimi”dir. Türkiye’nin eksiği kaynak değil, vizyon ve kurumsal kararlılık. Eğer bu ilkeler somut projelere dönüştürülürse Türkiye sadece yatırım çeken değil, küresel sistemin kurucu aktörlerinden biri olabilir.
Dubai My Dream diyen bir liderin planlaması ile buralara geldi 140 milyar $ yabancıya gayrımenkul satmasının sebebide bu 8 altın kuraldır . SSS
Müjdat güler
Mg@novagroupholding.com
0-532-179-7415
0-212-912-1234
Bilgi Çağına Giriş: Yeni Devrimin Eşiğindeyiz
Bilgi Servettir, Yük Değil
Bilgi, taşınan bir yük değil, üretkenliğin ve medeniyetin temel sermayesidir.
Bilgiyi paylaşmak, insanlık adına en değerli üretim biçimidir. Artık fiziksel güçten çok bilgiyi işleyebilen ve anlamlandırabilen bireyler toplumu dönüştürecek.
🌍 Yeni Dünyanın Gerçekleri: Demokratik Diktatörlükler Yükseliyor
Bugünün dünyasında demokrasi görüntüsü altında güç merkezileşiyor.
•Çin 🇨🇳, Amerika 🇺🇸, Rusya 🇷🇺 ve İsrail 🇮🇱, askeri ve medya gücüyle;
•Algı yönetimi, hibrit savaşlar, ekonomik baskılarla;
•Dünyada taraflar yaratıyor, kendi düzenlerini ihraç ediyorlar.
Bu düzen, katılımı değil, itaati öne çıkarıyor. İnsanlık, bu dört gücün kurduğu tahakküm sarmalında yönlendirilmeye çalışılıyor.

Bilgiye Erişim Devrimi:
Matbaadan Yapay Zekâya
Tarihsel dönemeçler:
•Matbaanın keşfi → Skolastik düşüncenin çöküşü, Rönesans’ın doğuşu.
•Bugün → Yapay zekâ, veri bankaları ve bilgiye hızlı erişim sayesinde yeni bir çağın kapısı aralanıyor.
Bu çağda:
•Bilgi yük olmaktan çıkacak, ödüllendirilecek.
•Bilen insanlar dışlanmayacak, aksine toplumun öncüsü olacak.
•Bilgiye susamış bireyler, geleceğin liderleri olacak.
Düşünen İnsanlar Geleceği Şekillendirecek
•Artık modası geçen; ezberci, itaate dayalı yapılar değil,
•Sorgulayan, analiz eden, üreten beyinler prim yapacak.
•Bilgi çağı sadece teknolojik değil, ahlaki ve entelektüel bir devrimdir.
Geldigim noktada :
Umut Bilgide, Güç Paylaşımda
İnsanlık hâlâ büyük sınavlardan geçiyor. Ancak bu sınavdan çıkış yolu:
•Baskıya değil bilince dayanmak,
•Yasa değil adalet üretmek,
•Bilgiyi tekelleştirmek değil, paylaşmak.
Müjdat güler
14 Ağustos 2025
Kemalizm Nedir? – Müjdat Güler
Kemalizm, Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce sistemine dayanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini oluşturan ilke ve devrimlerin bütünüdür.
Bunlar sadece yönetim biçimi veya ideolojik yapı değil; toplumu Orta Çağ kalıntısı yapılardan koparıp modernleşmeye yönlendirmeyi hedefleyen bir düşünce reformudur.
Kemalizmin Derin Felsefesi Anlaşıldı mı?
Büyük ölçüde anlaşılamadı. Bunun sebepleri:
•Yüzeysel eğitim politikaları: Halkın büyük kısmı reformların felsefi arka planını değil, sadece biçimsel yönlerini gördü (şapka, harf, kıyafet vs.).
•Devletin açıklama ve iletişim eksikliği: Rejim “yaptım oldu” tarzıyla halkla yeterince bağ kuramadı.
•Aydın–halk kopukluğu: Dönemin aydınları bile çoğu zaman bu ilkeleri entelektüel olarak işleyemedi.

Neden Sürdürülebilir Olmadı?
1.Toplumla gerçek bir entegrasyon sağlanamadı. Kemalizm yukarıdan aşağıya indirilen bir proje oldu, aşağıdan yukarıya bir “talep” hâline dönüşemedi.
2.Eğitimde süreklilik sağlanamadı. Her gelen iktidar reformları ya değiştirdi ya da içini boşalttı.
3.Ekonomik bağımsızlık sağlanamayınca, Batı ile bütünleşme “tüketici bir entegrasyon” düzeyinde kaldı.
4.Popülist ve din temelli siyasetin yükselişi, Kemalist ilkelerin halk nezdindeki karşılığını aşındırdı.
Kemalizm Okuryazarlığı Neden Gelişmedi?
•Müfredat değişimleriyle Atatürkçülük, sınav ezberi haline getirildi.
•Resmî ideoloji gibi dayatıldı; sorgulama değil ezber istendi.
•Aydınların ilgisizliği: Aydınlar, Kemalizmin evrimleşmesini sağlamadı; onu 1930’ların donmuş kalıbında tutmaya çalıştı.
Kemalizmin Temel Özellikleri: Neden Anlatılamadı?
Kemalizmin sunduğu temel değerler:
•Devrimcilik (sürekli yenilenme)
•Saydamlık (hesap verebilir devlet)
•Demokrasi (zamanla geliştirilecek sistem)
•Kaliteli eğitim (köy enstitüsü vizyonu)
•Ekonomik bağımsızlık (tam kalkınma)
•Laiklik (din-devlet ayrımı)
Ancak bu değerler:
•İçselleştirilmedi çünkü halkla iletişim dilinde halkın inanç ve değerleri dikkate alınmadı.
•İdeolojik bir sopa gibi kullanıldı.
•Laiklik yanlış anlatıldı: Dinsizlik gibi algılandı.
•Ekonomik reformlar başarısız kalınca halk gözünde cazibesini kaybetti.
Kemalizmin Karşıtları: Din, Cemaat ve Alternatif Anlatılar
Kemalizmin laik ve akılcı çizgisine karşı:
•Dinî cemaatler, halkın duygusal ve gündelik ihtiyaçlarına daha yakın duran bir söylem geliştirdi.
•Cemaatler, halkın yardım, eğitim, güvenlik ve aidiyet arayışlarını daha iyi karşıladı.
•Devlet, vatandaşın yanında görünmezken, cemaatler sahadaydı.
•“Kemalizm dinsizdir, elitisttir” söylemi, halkta karşılık buldu.
•Özellikle 12 Eylül sonrası, devlet eliyle bile bu cemaatler desteklendi.
Kemalizm Nasıl Sürdürülebilir Olabilir?
1.Yeniden yorumlanmalı ve güncellenmeli: 1930’ların Kemalizmi değil, 2030’ların “çağdaş Atatürkçülüğü” inşa edilmeli.
2.Halkla ortak dil kurulmalı: Dindar yurttaşlarla çatışmak yerine, onlara da hitap eden bir anlatım geliştirilmeli.
3.Ekonomik başarıyla bütünleştirilmeli: Sosyal adalet ve refah politikaları ile desteklenmeli.
4.Yerelden başlamalı: Belediyeler, kooperatifler, eğitim kurumları üzerinden yeni nesil Kemalist uygulamalar hayata geçirilmeli.
5.Dijital çağın araçlarıyla yayılmalı: TikTok’tan YouTube’a, podcast’ten dijital romanlara kadar halkın tükettiği mecra ve dillerle anlatılmalı. Kemalizmin yüzleri , yazarları , hocaları , maksud yazarları , you tuberlar gelişmeli .
Toparlsrsak .
Kemalizm bir “geçmiş ideoloji” değil, doğru anlatıldığında geleceğe dair bir kalkınma modeli olabilir. Bugünün dünyasında Kemalizmi sürdürülebilir kılmak için:
•Onu “elitist bir tabu” olmaktan çıkarıp, halka mal etmek
•“katılımcı bir yaşam rehberi”ne dönüştürmek gerekir.
Kemalizm büyük felsefe , küçük adamların elinde gelişemedi , Kemalizmin tüccarlarından Kemalizmi kurtarıp halka benimsetmek , moda yapmak , Kemalizm okur yazarlığını geliştirip , demokrasiye , gelir adaletine , yargı adaletine ekonomik bağımsızlığı giden yolun Kemalizmde olduğunu anlatip halkın benimsemesini sağlamaktır.
Müjdat güler
İstanbul 21 Temmuz 2025
Türk-Amerikan İlişkilerinde Gerçekçi Bir Tablo ve 2026 Ticaret Hedefi
Türk-Amerikan İlişkilerinde Gerçekçi Bir Tablo ve 2026 Ticaret Hedefi
Stratejik Ortaklık mı, BOP Gölgesi mi?
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler, uzun yıllardır “stratejik ortaklık” söylemiyle tanımlansa da, fiili durumda bu ortaklık yerini Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesindeki iş birliklerine bırakmıştır. İki ülke arasında kurumsal düzeyde (Kongre ve ABD devleti ile) bağlar ciddi şekilde zayıflamış, ilişkiler daha çok liderler arası kapalı görüşmelere indirgenmiştir.
Liderler Tribünlere Oynuyor
Gerek Erdoğan gerek Trump döneminde, ilişkiler kamuoyu önünde çatışmalı, perde arkasında ise karşılıklı menfaatler ekseninde yürütülmüştür. Ancak bu modelin sürdürülebilir olmadığı, özellikle “Papaz Brunson krizi” ile somut şekilde ortaya çıkmıştır.
Hatırlanacağı üzere, Trump döneminde yaşanan “al papazını, ver papazını” gerilimi, Türkiye’nin 126 milyar dolara yakın döviz rezervlerinin erimesine ve Türkiye’ye KKM ile büyük bir ekonomik kayba uğramasına neden olmuştur. O günden bu yana, ekonomik denge henüz tam anlamıyla sağlanamamıştır. Bu temel sorunlar gelir ve yargı adaletine neden olmuş ; siyasal istikrarsızlık ve ekonomik sorunlar muhalefet partisinin birinci parti olmasını sagliyor sonrası malum ülkenin tüm dengeleri bozuluyor .

Kongre’de Türkiye Aleyhine Hava Hâkim
ABD’de halen Yunan ve Yahudi lobileri, Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi olarak sınırlamaya çalışan yasa tasarılarını Kongre’ye taşımaktadır. Bu durum, uzun vadeli stratejik ortaklıkların zeminini daraltmaktadır.
🇹🇷 TABA ve B2B Dayanışma Girişimleri: Değerli Ama Yetersiz
TABA (Türk Amerikan İşadamları Derneği) ve benzeri platformlar, veri, bilim, ticaret okuryazarlığı konusunda önemli adımlar atmakta; B2B gruplar ve ticaret köprüleri ile iş dünyasına yol göstermeye çalışmaktadır.
Ancak bu tür girişimlerin siyasi irade ve stratejik vizyonla desteklenmediği sürece, hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak oldukça zordur.
2026’da 100 Milyar $ Hedefi: Stratejik Model Ortaklık Olmadan Mümkün Değil
Ticaret hacminin 2026 yılına kadar kendiliğinden büyüyerek bu rakamlara yaklaşacağı yönündeki beklenti fazla iyimserdir. Gerçekçi olunursa, bu hedefe ulaşmak için:
1.Model Ortaklık anlayışına geçilmeli, sadece savunma sanayi değil, enerji, dijital ekonomi, tarım ve sağlık gibi alanlarda ortak yatırımlar teşvik edilmelidir.
2.Kongre ile temas kanalları yeniden açılmalı, lobi faaliyetlerine ciddi kaynak ayrılmalıdır.
3.Dış Ticaret Eğitim ve Okuryazarlığı toplumsal düzeyde artırılmalı, ihracat yapan KOBİ’lere özel destek mekanizmaları kurulmalıdır.
4.Yatırım ve İhracat Diplomasi Ofisleri Washington, New York, Los Angeles gibi merkezlerde etkin şekilde çalışmalıdır.
Hedeflerimiz ;
Türk-Amerikan ilişkileri yeniden tanımlanmalı. İlişkileri sadece “lider diplomasisi” ile değil, kurumsal ve halk diplomasisiyle destekleyen bir ekosistem kurulmalıdır. Aksi takdirde, mevcut söylemlerle 100 milyar dolarlık ticaret hedefi bir slogandan öteye geçemez.
Müjdat Güler
Gayrimenkul Sektörü Üzerine Öne Çıkan Tespitler ve Öneriler
Gayrimenkul Sektörü Üzerine Öne Çıkan Tespitler ve Öneriler
1. Türkiye’deki Mevcut Yapı ve Sorunlar
•Türkiye’de yılda 1.5 milyon konut ve 2 milyon konut dışı gayrimenkul satılmakta; toplamda 3.5 milyonluk dev bir pazar söz konusu.
•Hâlâ “sat-yap” modeline dayalı, alaturka bir sistem mevcut. Bu sistemde müşteri finansmanı, tüketici kredisi benzeri alaturka mortgage yöntemleriyle yürütülüyor.
•Müteahhitler yetersiz; yasaları bile yok , müteahhit yetersiz ve belgekendirilmiyor ; çoğu dost-akraba kredileriyle proje üretmeye çalışıyor.
•Regülasyon eksikliği, gelecek için ciddi tehlikeler barındırıyor.

2. Yapılması Gerekenler
•Gayrimenkul emlak , mortgage ve müteahhitlik Yasası çıkarılmalı, bu yasanın altında tek yetkili federasyonlar kurulmalı.
•Avukatsız , notersiz , emlakçı olmadan sözleşme ve tapu işlemi yapılması yasaklanmalı.
•Bitmemiş ve iskânsız binalar satılmamalı ; noter işlem yetkisi verilmemeli.
3- Finansal Reform Çağrısı
•Türkiye’de gayrimenkul sektörünün sağlıklı gelişebilmesi , kentsel dönüşüm ve uzun vadeli satın almalar için 500 milyar dolarlık nakde ihtiyaç var.
•Bu finansmana ulaşmak için önce güven, regülasyon ve sistem oluşturulmalı.
•Ancak bu koşullarda yabancı sermaye, emeklilik fonları ve teknoloji sektöre çekilebilir.
•Uygun regülasyonlarla üretim, konut kredileri, proje kredileri ve alıcı finansmanı sağlanabilir.
Bu konuda ülkemizde üniversiteler , bakanlıklar , sektör , dernekler , emlakçılar ; hukukçular , yükleniciler yasalara karşı değiller konulara hakim değiller sorun burada .
Sevgi saygı ve selam
Müjdat güler
Ege ve Akdeniz Yangınları – Sebepleri ve Önlemler
Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıkça görülen orman yangınları, doğal nedenlerden kaynaklanabileceği gibi insan kaynaklı sebeplerle de ortaya çıkmaktadır.
Özellikle son yıllarda artan yangınlarda rant, imar baskısı ve kullanım amacı değişiklikleri gibi faktörler ciddi şüphe uyandırmaktadır.
Bu kapsamda “orman vasfını kaybetmiş alanların köylülere veya özel kişilere satılması” da yangın riskini artırabilecek bir unsur olarak değerlendirilebilir

Orman Yangınlarının Başlıca Sebepleri
İnsan Kaynaklı Nedenler (%90’ın üzerindedir):
•Tarla açma amacıyla yakılan ateşler
•Piknik ateşleri, sigara izmaritleri
•İhmal ve dikkatsizlik
•Kasıtlı çıkarılan yangınlar (arsa rantı, sabotaj)
•Enerji hatlarından kaynaklı kıvılcımlar
•Arazi mafyalarının veya yatırımcıların yangın çıkararak araziyi boşaltma girişimi
2. Doğal Nedenler (%5-10):
•Yıldırım düşmesi
•Aşırı sıcaklık ve kuraklık
•Küresel iklim değişikliği sonucu artan ekstrem hava olayları
Orman Vasfını Kaybetmiş Alanların Satışı Bir Neden Olabilir mi?
Evet, olabilir. Şu nedenlerle:
1.Yanmış alanların ‘orman dışı’ statüye geçirilmesi sonrası satış veya yapılaşmaya açılması beklentisi doğabilir.
2.2B arazileri (orman vasfını yitirmiş alanlar) tarım veya yerleşim amacıyla kullanılmakta ve bazen köylülere satılmaktadır. Bu tür alanların etrafındaki ormanlık bölgelerde de kasıtlı yangınlar çıkarılabileceği şüphesi vardır.
3.Kamuoyunda oluşan güvensizlik: “Orman yanarsa orman olmaktan çıkar, satılır, yapılaşır” düşüncesi — bazı yatırımcıları veya çıkar çevrelerini teşvik edebilir.

Yasal ve Kurumsal Önlemler
•Orman yangınları sonrası alanlar kesinlikle başka bir amaçla kullanılmamalı. (Anayasadaki “yandığı takdirde tekrar ağaçlandırılır” hükmü uygulanmalı)
•2B arazileri ve orman vasfını kaybetmiş alanların satışı sıkı denetime tabi tutulmalı.
•Yangın sonrası yapılaşma yasağı, 20–30 yıl süreyle açıkça yasalaştırılmalı.
•Ağır cezalar: Kasıtlı orman yangını çıkaranlara müebbet hapis cezası gibi caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı.
Yangın Önleyici Fiziki ve Teknolojik Önlemler
•Yangına hassas bölgelerin haritalanması ve izlenmesi
•İHA, dron ve uydu sistemleriyle erken tespit
•Yangın söndürme uçak ve helikopter filosunun artırılması
•Yangın yolları ve yangın şeritlerinin düzenli açılması
•Köylülerin eğitilmesi ve orman gönüllüsü sisteminin yaygınlaştırılması
Toplumsal ve Katılımcı Önlemler
•Yerel halkla iş birliği yapılması, koruma bilincinin artırılması
•Zorunlu yangın eğitimi ve kampanya çalışmaları
•Orman köylerine destek ve alternatif geçim kaynakları sağlanması
Müjdat Güler
İstanbul 1 Temmuz 2025


