Türk-Amerikan İlişkilerinde Gerçekçi Bir Tablo ve 2026 Ticaret Hedefi
Stratejik Ortaklık mı, BOP Gölgesi mi?
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler, uzun yıllardır “stratejik ortaklık” söylemiyle tanımlansa da, fiili durumda bu ortaklık yerini Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesindeki iş birliklerine bırakmıştır. İki ülke arasında kurumsal düzeyde (Kongre ve ABD devleti ile) bağlar ciddi şekilde zayıflamış, ilişkiler daha çok liderler arası kapalı görüşmelere indirgenmiştir.
Liderler Tribünlere Oynuyor
Gerek Erdoğan gerek Trump döneminde, ilişkiler kamuoyu önünde çatışmalı, perde arkasında ise karşılıklı menfaatler ekseninde yürütülmüştür. Ancak bu modelin sürdürülebilir olmadığı, özellikle “Papaz Brunson krizi” ile somut şekilde ortaya çıkmıştır.
Hatırlanacağı üzere, Trump döneminde yaşanan “al papazını, ver papazını” gerilimi, Türkiye’nin 126 milyar dolara yakın döviz rezervlerinin erimesine ve Türkiye’ye KKM ile büyük bir ekonomik kayba uğramasına neden olmuştur. O günden bu yana, ekonomik denge henüz tam anlamıyla sağlanamamıştır. Bu temel sorunlar gelir ve yargı adaletine neden olmuş ; siyasal istikrarsızlık ve ekonomik sorunlar muhalefet partisinin birinci parti olmasını sagliyor sonrası malum ülkenin tüm dengeleri bozuluyor .

Kongre’de Türkiye Aleyhine Hava Hâkim
ABD’de halen Yunan ve Yahudi lobileri, Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi olarak sınırlamaya çalışan yasa tasarılarını Kongre’ye taşımaktadır. Bu durum, uzun vadeli stratejik ortaklıkların zeminini daraltmaktadır.
🇹🇷 TABA ve B2B Dayanışma Girişimleri: Değerli Ama Yetersiz
TABA (Türk Amerikan İşadamları Derneği) ve benzeri platformlar, veri, bilim, ticaret okuryazarlığı konusunda önemli adımlar atmakta; B2B gruplar ve ticaret köprüleri ile iş dünyasına yol göstermeye çalışmaktadır.
Ancak bu tür girişimlerin siyasi irade ve stratejik vizyonla desteklenmediği sürece, hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak oldukça zordur.
2026’da 100 Milyar $ Hedefi: Stratejik Model Ortaklık Olmadan Mümkün Değil
Ticaret hacminin 2026 yılına kadar kendiliğinden büyüyerek bu rakamlara yaklaşacağı yönündeki beklenti fazla iyimserdir. Gerçekçi olunursa, bu hedefe ulaşmak için:
1.Model Ortaklık anlayışına geçilmeli, sadece savunma sanayi değil, enerji, dijital ekonomi, tarım ve sağlık gibi alanlarda ortak yatırımlar teşvik edilmelidir.
2.Kongre ile temas kanalları yeniden açılmalı, lobi faaliyetlerine ciddi kaynak ayrılmalıdır.
3.Dış Ticaret Eğitim ve Okuryazarlığı toplumsal düzeyde artırılmalı, ihracat yapan KOBİ’lere özel destek mekanizmaları kurulmalıdır.
4.Yatırım ve İhracat Diplomasi Ofisleri Washington, New York, Los Angeles gibi merkezlerde etkin şekilde çalışmalıdır.
Hedeflerimiz ;
Türk-Amerikan ilişkileri yeniden tanımlanmalı. İlişkileri sadece “lider diplomasisi” ile değil, kurumsal ve halk diplomasisiyle destekleyen bir ekosistem kurulmalıdır. Aksi takdirde, mevcut söylemlerle 100 milyar dolarlık ticaret hedefi bir slogandan öteye geçemez.
Müjdat Güler