Bina Tamamlama Sigortası Ve Tapu Sigortası Güveni Geri Getirebilir Mi?

Değerli Arkadaşlar,

Karadeniz’den gelen girişimciler gördüler ki İstanbul’un taşı toprağı altın… Sermaye yetersizliği nedeniyle dünyaya, özel bir gayrimenkul geliştirme projesini hediye ettiler. Kat karşılığı inşaat…
Bu model ülkenin şartlarına çok uygundu, arsa sahiplerine daire veriliyor ve bunun finansmanını da bu projeden daire alan insanlar yapıyordu. 

Geliştirmeyi yapanlar da bundan kar elde ediyorlardı, ekonominin kotu olduğu dönemlerde ise arsa sahibi arsasını kaybetme riski taşıyordu. Sonuçta arsa sahipleri bilinçlendi ve çoğu zaman zarara uğrayan bu inşaat halindeki gayrimenkullerden ürün alan alıcılar olmaya başladı.

Bu o günler için idealdi, bugünler için ise son derede çağ dışı ve alaturka bir sistemdir. Statik düşünen ülkemizdeki insanlar için SAT -YAP sistemi sanki vazgeçilmez bir yol oldu.

Gelişen proje kredileri, insan alt yapısı, inşaat sektörünün dinamikleri karşısında bu yapı artık sürdürülebilir olmaktan çıktı. Çünkü insanların “konut aldığımda bitmez” demeleri, aldıkları konutlarda iskan sorunları yaşamaları, kat karşılığı sözleşmeli binalardan aldıkları yerlerde çıkan sorunlar insanları bezdirdi.. Bu denli büyük fedakârlıklarla alınan gayrimenkuller bir de prim yapmadığı gibi değer kaybetmeye başladığında insanlar gayrimenkul alımlarını ertelemek ve diğer yatırım araçlarına yönelmek durumunda kaldılar.

Güveni geri getirmek için uğraşacağız ama ekonomik olarak gayrimenkulü hem güvenilir hem de getirisi yüksek ve diğer yatırım araçlarına göre uygun yatırım haline getirecek temel alt yapıyı geliştirip içine ucuz arsayı, teknolojiyi katarak maliyetleri aşağı çekip süreyi kısaltamazsak işimiz zor gibi duruyor…

Faiz maliyetlerini aşağıya çekmek için ikincil kağıtlar, BEF ve GYF’ler ve GYO abanmaktan başka çare yok gibi duruyor.

Satılıp yapılan bir binada dört türlü risk var.

1. Binanın tamamlanma riski- Bina tamamlama sigortasının olmaması
2. İskân riski
3 . Yönetim riski
4. Tapu üstündeki yüzlerce risk yani tapu sigortasının olmaması

Devletin vazifesi öncelikle vatandaşını kira öder gibi konut sahibi yapması, yeşil, yaşanabilir ve depreme dayanıklı evlerde oturmalarını sağlaması. Şehir planlamasını yaparken insanları günde üç saat işe gitmek için sürünmeyecekleri şartları sağlaması gerekmektedir.

Bunu yaparken en önemli vazifesi insanların güvenli ev almalarını sağlamak ve oto kontrol sistemini kurarak, globalleşmiş dünyada olan, avukatla başlayıp avukatla biten sistemin ülkemize sokulmasını sağlayarak, öncelikle sat -yap değil, yap -sat sistemine geçecek alt yapıyı oluşturmaktır.

Ev alan insanlar kamikaze değildir, Hukukçu değildir, Ekonomist değildir, Değerleme Uzmanı değildir. Devlet ve sorumlu sektör temsilcileri önce ev alıcısını rahatlatacak sistemi üretir, sistem otokontrolü sağlar ve güveli bir yatırım aracı olan gayrimenkul hem getiri, hem değer artışı hem de yönetim açısından güvenilir bir ürün olur.

Bugün gayrimenkul piyasasında en önemli sorun gayrimenkulün güven kaybetmesi, güveni kaybeden yatırım aracı insanlar için güvenilecek liman olmaktan çıkar..!

Bina Tamamlama sigortası ve Tapu sigortası ile bu sorunları alaturkalaştırarak ara çözümle çözmeye çalışacağız ama tek bir doğru vardır; proje kredisine geçmek, ehil ve güvenilir 100 geliştiriciyle üretimi yapmak ve kesinlikle ikinci kağıtlara geçecek mortgage sistemine geçmek hedeflenmelidir.

Sevgi ve selam ile

Müjdat Güler

Yorumlar kapalı.